Tatil Blog - Tatil bilgileri

İnsanlar yeni yerler keşfetmek, güzel bir deneyim yaşamak, dinlenmek veya daha başka amaçlarla seyehat yapmaktadır. Bu seyahat insan hayatı ve ruhsal durumları üzerinde önemli sorunlara sebep olabilmektedir. Tatil yapma ihtiyacı genellikle psikolojik, biyolojik ve çevre koşulları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Seyahat yapmak insanlık için tarih kadar eski bir kavram olsa da özellikle birinci dünya savaşından sonra artış yönünde önemli bir ivme kazanmıştır.

Daha fazla sayıda insanın tatil yapabilmesinin başlıca nedenleri arasında, teknolojik gelişmeler ve bunun sonucunda çalışma süresinin kısalması, üretim fazlalığı nedeniyle erken emeklilik, ulaşım araçlarının daha da gelişmiş olması sayılabilir. Turizm aktiviteleri tatilcilere yeni duygusal tatlar, tazelik, çoşku, aşk ve heyecan sağlar. Tatilci yaşam şeklinin insanlar üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu gibi zararlı etkileride olabilmektedir. Günlük iş stresinden ve monotonluktan kurtulan beyin, birden bire sürekli kararlar alan ve seçim yapmak zorunda kalan, yeni şeyleri anlamaya ve onlar üzerinden kararlar almaya mecbur kalmaktadır. Bu da kişi üzerinde bir gerilim kaynağı olabilmektedir.

Tatile çıkmadan önce, bir yerde ne kadar kalacağına, ne göreceğine, çeşitli aktiviteleri hangi zamanlarda planlayacağına, nerede yiyeceğine, hangi otelde kalacağına, nerede alışveriş yapacağına, ne satın alacağına, daha sonra nereye gidileceğine karar vermek zorunda kalabilir. Bu kararlar ayrı ayrı alındığında kişiye çok önemli bir yük getirmeyecektir, ancak toplu olarak alınmaya kalkılırsa dayanılmaz bir gerilim meydana getirebilirler.

Tatilciler bir yandan yeni zevkler ve heyecan aramakta, öte yandan yeni bir ortamda kendini güvensiz ve yabancı hissedebilmektedir. Tatilci yeni yiyecekler tatmak, kendi ülkesinden farklı insanlarla tanışmak, kendine ilginç gelen yerleri gezmek ve görmek isteyecektir. Yeni şeyler öğrenme isteğinin bir belirtisi olan böyle bir seyehat, güven içinde olma ve bilinmezliği en aza indirme isteğiyle dengelenmektedir. Tatilci, bilmediği yeni toplumsal yapılardan korkmakta, yerli halkın dilini bilmemesi sebebiyle rahatsızlık duymakta, tam olarak anlayamadığı kişilerle biraraya gelmekte isteksizlik gösterebilmektedir.